devamı sende..

sadece arkasını dönüp gitmek istemişti. o kelimelerle bir kez daha yüzleşmek zorunda kalınca ne yapabilirdi ki başka.

“aslında, sen bir hiçsin…” demişlerdi. bunun ne anlama geldiği söyleyenlerden çok, kendisi biliyordu. ilk duyduğu zamanlarda üstüne alınmış ve inanmıştı. küçükken annesinin anlattığı masallara inanmasını sağlayan saflığını koruyordu o zamanlar. odasının tüm perdelerini çeker, kapıya en uzak köşesinde saatlerce otururdu. ama gariptir ki hiç ağlamazdı. kapıya ulaşmayı istese her şeyin çözüleceğini hisseder ama ulaşmak için hiç hamle yapmazdı. çünkü, erişince arkasındakinin yaşadığından farklı bir şey getirmeyeceği düşüncesi irkitirdi onu.

bir süre sonra, kalkardı yerinden. bu kez yıkılmayacağını, ayaklarının üstünde inanılmaz bir güçle durduğunu sanarak… kandırmıştı ama kendisini. kandırdığı gerçeğinden kaçarak zorladı kendisini inanmaya. yaşadığının yalan olduğu inkarıyla, bu cümleyi ne zaman duysa gene o köşede buldu kendisini. ama ilginçtir ağlamamaya devam etti.

zaman her şeyin ilacı diyordu kendisine, elbet iyi olacaktı her şey. o karanlık köşeden kurtulup perdeleri açıp ışığa merhaba diyebilecekti. artık, buna inanmaya başlamıştı.

ama öyle olmadı… tekrar kalktığını sandı, tekrar düştü; hatta, defalarca kalktığını sanıp defalarca daha düştü.

ve işte şimdi bir kez daha duyuyordu bu sözleri… kapalı perdeler, kapıdan uzak köşe gene onu bekliyordu..

Published in: on Nisan 15, 2010 at 2:57 pm  Yorum Yapın  

The URI to TrackBack this entry is: https://dambil.wordpress.com/2010/04/15/devami-sende/trackback/

RSS feed for comments on this post.

Yorum bırakın